Euro 7 Normları Neleri Kapsıyor? – Araç Üretim Maliyetlerini Artırabilir!

Avrupa emisyon standartlarında Euro 7 normları önümüzdeki yıl yürürlüğe girecek. Euro 7 ile araçların lastiklerinden ve frenlerinden kaynaklanan partikül kirliliği de egzoz gazı gibi sınırlandırılacak. Nisan 2024 tarihinde Avrupa Konseyi, Euro 7 yönetmeliğini kabul etmişti. 2026 yılında, Avrupa Birliği ve Avrupa Ekonomik Alanı kapsamındaki ülkelerde Euro 7 normları uygulanmaya başlanacak. Avrupa emisyon standartlarının en katı hali olarak yürürlüğe girecek bu yönetmelik, tüm benzinli, dizel , hibrit ve elektrikli otomobillerin yanı sıra minibüs, kamyon ve otobüsler için geçerli olacak. Gelin birlikte Euro 7 normlarının neler getireceğine yakından bakalım.

Avrupa Emisyon Standartları Tarihçesi
Avrupa emisyon standartlarının ilki olan Euro 1, 1992 yılında otomobiller için yürürlüğe girdi. Bir yıl sonra da ağır ticari araçlar için yükümlülükler getirdi. Burada temel amaç araçlardan doğaya salınan egzoz gazının çevreye verdiği zararları azaltmaktı. Ortalama 5 yılda bir Avrupa emisyon standartları güncellendi ve katılaştı. Şuan ise Euro 6, daha güncel haliyle Euro 6e geçerliliğini koruyor.

Euro 6 ve Euro 6e Standartları Neleri Kapsıyor?
Euro 6 normlarına göre binek ve hafif ticari araçların egzoz emisyonu için geçerli asgari sınır vardır. Euro 6, dizel araçlarda NOx emisyonunu (0,08 g/km) ve partikül maddesini (0,005 g/km) Euro 5’e kıyasla önemli ölçüde azaltırken; benzinli (petrol) doğrudan enjeksiyon motorlarında da PN limiti (6·10^11 #/km) getirmiştir.

Benzinli araçlarda ise üç yollu katalizörlerin yanı sıra, direkt enjeksiyonlu motorlarda benzinli partikül filtresi veya gelişmiş katalizör teknolojileri kullanılmaktadır.

Euro 6e ise tip onay test prosedürlerini güncelleyen, ancak salınım limitlerini aynı bırakan ek bir protokol aşamasıdır. Euro 6e kapsamında 2023 yılından itibaren yeni tip onaylı araçlar için daha sıkı test toleransları ve emisyon stratejisi kayıtları zorunlu hale gelmiştir. Yani Euro 6e egzoz sınırlarını değiştirmez, fakat gerçek kullanım şartlarında daha kesin kontrol ve raporlama getirir.

Euro 7 Standartları Neleri Kapsayacak?
2026 yılının ilk çeyreğinde yürürlüğe girmesi beklenen Euro 7 standartlarıyla egzoz gazı sınırlama değerlerinde değişim olmayacak. Fakat araçların tekerlek lastiği ve fren tozu parçalarına partikül emisyonlarında düzenleme getiriyor.

Euro 7 normlarıyla içten yanmalı araçların egzoz emisyonları için herhangi ek düzenleme gelmeyecek. Fakat frenlerden çıkan partikül (PM10) emisyonu için sınır koyulacak. Buna göre otomobiller de PM10 için 7 mg/km sınırı belirlendi ve WLTP verilerine göre ölçümler yapılacak. 2025 yılından sonra elektrikli araçlarda bu değer daha daha sıkılaştırılacak. Çünkü rejeneratif frenleme özelliğinden dolayı fren balataları daha az kullanılmaktadır. Bu yüzden elektrikli araçlar, fren tozu açısından ciddi avantaj sağlamaktadır.

Ticari araçlar/kamyon gibi araçlar için bazı kirleticilere (özellikle NOx ve NH₃ gibi) daha ağır yükümlülükler getirilecek.

Öte yandan elektrikli araçlar içinde ilk kez çevresel sınırlama getirilecek. Özellikle pilleri kapsayacak bu süreçte pillerin hizmet ömrü için asgari gereklilikler bulunuyor.

Kısacası Euro 7 normlarıyla sadece araçların egzoz salınımlarına değil fren ve lastiklerinin de çevreye vereceği zararlı salınımlarında önüne geçme konusunda sınırlamalar getirmektedir.

Euro 7 Normları Konusunda Görüşlerimiz
Euro 7 ile araç üreticileri fren ve lastik kalitesi konusunda önemli geliştirme yoluna gidecektir. Özellikle fren balatası kalitesinde hem temiz hem de güvenli fren balatalarının üretimi adına Avrupa emisyon standartlarına göre yükümlülükler bulunmaktadır.

Güvenli ve temiz fren balatalarında seramik bazlı balatalar hem yüksek ısıya dayanıklı hemde düşük toz üretimi sunmaktadır. Tabi bu tür fren balataları ciddi maliyeti de yanında getirmektedir.

Daha düşük maliyetli çözümler geliştiriliyor. Bosch, Brembo, Continental gibi büyük fren tedarikçileri şimdiden Euro 7’ye uygun düşük toz + yüksek performans çözümleri için çalışmalarını sürdürüyor.

Fakat tüm bunlarla birlikte araç üretim maliyetlerine ek yük gelecektir. Dolayısıyla bakım maliyetlerine ve nihayetinde tüketiciye faturası yansıyacaktır.